Türk-İş Genel Kurulu Devam Ediyor
HABER / DUYURU

Türk-İş Genel Kurulu Devam Ediyor

Türkiye Maden İş Sendikası -

TÜRK-İŞ Olağan Genel Kurulu Devam ediyor

30 Kasım - 2 Aralık 2023 tarihleri arasında Ankara Büyük Anadolu Hotel'de gerçekleşen 24. TÜRK-İŞ Olağan Genel Kurulu Devam ediyor.

Genel kurula sendikamız Genel Başkanı Nurettin Akçul ve Yönetim kurulu, Azerbaycan İşçi Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Settar Mehbalıyev, Kazakistan İşçi Sendikaları Federasyonu Başkanı Satıbaldı Dauletalin, Kırgızistan İşçi Sendikaları Federasyonu Başkanı Emil Kyzaev, Özbekistan İşçi Sendikaları Federasyonu Başkanı Kudratulla Rafikov ve TÜRK-İŞ'e üye sendikaların yöneticileri ile çok sayıda emekçi katıldı.
Türk-İş 24. Olağan Genel Kurulunda, Divan Başkanlığı'na TOLEYİS Sendikası Genel Başkanı Cemail Bakındı seçildi.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay burada yaptığı konuşmada işçilerin ve çalışma hayatının güncel konularına değindi.
Atalay'ın ardından Türk-İş'e bağlı sendikaların yöneticileri konuşma yapmak üzere kürsüde yerini aldı.
Sendikamız adına konuşma yapan Genel Sekreterimiz Mehmet Ali Çakır yaptığı konuşmada şunları söyledi:

'Değerli Delegeler , Değerli Konuklar
Öncelikle, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yıl dönümünü kutluyor, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, bütün şehitlerimizi, yine bugüne kadar madenlerde hayatını kaybetmiş bütün maden şehitlerimizi saygı, sevgi ve şükranla anıyorum. Ruhları şad olsun. Allah gani gani rahmet eylesin.
Dünyanın muhtelif yerlerinde yaşanan savaşlar ve çatışmalar, sadece bulunduğu bölgeyi değil, bütün insanlığı etkileyen ve ilgilendiren dramlara neden olmakta. Özellikle Ortadoğu'da yaşanan kargaşa, çatışma ve İsrail'in gözünü kan bürümüş vahşeti, Filistin meselesinden çok daha derin gibi görünüyor.
Bugün Yüz yaşında olan Türkiye Cumhuriyetimizi korumak, değerlerine sahip çıkmak, her türlü saldırıya birlik ve beraberlik içinde karşı koymak, hepimizin vatan ve namus borcudur.
Buradan İsrail'in yaşattığı vahşeti nefretle kınıyor, bir an önce barışçıl adımların atılmasını , küresel vicdanın ayaklanmasını diliyorum.

Değerli Delegeler , Değerli Konuklar
Geçtiğimiz yıllar maalesef doğa afetlerin yaşandığı yıkıcı bir dönem oldu. Pandemi, depremler, sel ve su taşkınları, iklim değişikliği derken, savaşların da etkisiyle, ekonomik ve sosyal hayatımız normal seyrinden çıktı.
Döviz kurlarının artması ve Türk liramızın değer kaybetmesi, artan enflasyon , bizim gibi sabit gelire sahip işçiler için alım gücümüzü her gün biraz daha düşürdü.
Aldığımız ücretler belliyken, bir de vergi yükü altında ezilen işçi sınıfının yükü hafifletilmeli, vergi adaletsizliği konusu bir an önce çözüme ulaştırılmalıdır.

Değerli Delegeler , Değerli Konuklar
Geçtiğimiz şubat ayında meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler, asrın felaketi olarak Ülkemizi ve çevre ülkeleri derinden etkiledi.
Bir cana nefes olmak için gönüllülük ilkesiyle, ülkemiz genelinde binlerce madenci arkadaşımız arama kurtarma faaliyetlerine katıldı. Onlara buradan bir kez daha sizlerin huzurunda tekrar teşekkür ediyorum.
Yaklaşık 60 bin insanımızın canına mal olan bu depremlerin ardından yaşanan iç göç,
Bir de savaşlar yüzünden ülkemize gelen dış göçlerle birlikte, konut sıkıntısı baş gösterdi.
Diğer yandan market kasap manav yani; çarşı pazar da el yakmaya devam ediyor.
Açlık ve yoksulluk sınırı rakamları ortada, asgari ücret belli. Bu haklı isyanımızı dile getiren, bu konuda sağlam bir kamuoyu oluşturan da tek bir merci var, o da Konfederasyonumuz Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu yani Türk-İş.
Sayın Başkan Ergün Atalay'ın Türk-İş camiasına verdiği katkılar ve emekler için teşekkür ediyoruz.
Türk-İş'in, önümüzdeki süreçte, işçi sınıfının yaşadığı bütün olumsuzlukları dile getireceğine, her zamanki gibi kamuoyunu harekete geçireceğine ve çözüm aşamasında etkisini göstereceğine sonsuz güveniyoruz.
Değerli Delegeler , Değerli Konuklar
Biliyorsunuz 2018 yılında yaklaşık 900 bin taşeron işçisi kadroya geçmiş, daha çok Kamu İktisadi Teşekküllerinden oluşan ve aralarında ülkemizin en önemli kamu kuruluşlarının yer aldığı işletmelerde çalışan taşeron işçiler, kadro dışı bırakılmışlardı.
İş arkadaşıyla aynı saatte kalkıp aynı saatte işe giden, aynı işi yapan ama aynı maaşı ve sosyal hakları alamayan bu işçiler, adalet ve eşitlik ilkesine aykırı bir şekilde kadro umuduyla çalışmaya devam etti. Üstelik bu kuruluşlar, işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından son derece riskli ve ağır çalışma koşullarına sahip . Kaldı ki KİT'lerde çalışan taşeron işçileri, bu ülkenin kalkınmasına, üretimine büyük katkılar sağlayan fedakar arkadaşlarımız.
Yıllardır İşsiz kalma korkusuyla susan, sendikaya üye olamayan bu arkadaşlarımız, evine ekmek götürmek için sesini çıkaramadı. Bir çok kez seçim malzemesi yapıldı, umut verildi ama bir sonuç elde edilmedi.
Kadro geciktikçe taşeron işçilerin sorunları ve mağduriyetleri de artmaktadır.. Bu ayrımcılık hiçbir vicdana sığmaz. Bu arkadaşlara yapılan büyük bir ayıbın ötesinde büyük haksızlıktır. İş barışını da bozan bu uygulama, , toplumsal barışı da bozacaktır.
Ülkemize yakışan , emekçisine, işçisine, sahip çıkan ve aralarındaki adaleti gözeten devlet anlayışıdır.

Değerli Delegeler , Değerli Konuklar

Çalışma hayatının diğer bir önemli konusu İSG uygulamalarındaki aksaklıklar ve bu yüzden yaşanan can kayıpları, ya da yaralanmalar.
Tarihimize baktığımızda iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kanunlar Batı'ya göre bizde daha geç çıktı. Bugünkü duruma bakacak olursak, Batı'ya nazaran geç olsa da, iş sağlığı ve güvenliği bakımından mevzuatımız Batı'yı yakaladı ve kapsamlı bir hal aldı. Yasal düzenlemeler, iş kollarına göre istenilen standarta ulaştı. Özellikle AB uyum yasaları sonucu yeni düzenlemeler, 176 sayılı İLO sözleşmesi ve hali hazırdaki 6331 sayılı kanun maddeleri gereği resmi ve teoride yapılabilecek düzenlemelerin aslında bir çoğu yapıldı.
Peki bunca iyileştirmeye, bunca düzenlemeye rağmen neden iş kazaları bakımından Avrupa ve dünya bazında ilk sıralardayız.
Demek ki kusur düzenlemelerde değil, uygulama biçimimizde.

Delegeler Delegeler, Değerli katılımcılar,
Bizler maden sektöründe çalışan emekçiler olarak dünyanın en riskli en zor işini yapıyoruz. Her ne kadar en riskli işi yapıyor olsak da, kazaya, ölüme bahanemiz yok. Eğer ki tehlikeli işlerden kaçamıyorsak, o işin yapılma zaruriyeti varsa, o halde sağlıklı ve güvenli çalışmanın ön şartlarından biri olan riskleri ortadan kaldıracağız. Risklerin doğru tanımlanması için de planlı, güvenli , disiplinli ve bilimsel çalışacağız.
İş güvenliği alanında yapılacak ilk iş ve alınacak en önemli önlem, eğitimdir.

Özellikle mesleki eğitim, bireyi alanında uzmanlaştıracak, alanında uzmanlaşmış kişi de riskleri bilme ve önleme kültürünü geliştirme yetisini kazanmış olacaktır.
İstatistiksel veriler bu gerçeği ortaya koyuyorsa, bizler de eğitimin önemini kavramalı ve bu alandaki çalışmalarımızı hızlandırmalıyız.

Değerli Delegeler, Değerli katılımcılar,
Biz dünyanın en zor ve en tehlikeli işini yapan emekçileriz. Elbette her işin kendine has zorlukları var ama biz Ocaklara girerken çalışırken ve çıkarken bin türlü riskle karşılaşıyor, belki her gün ölümden dönüyoruz .madencilik doğası gereği zaten risk barındıran ve kendi kolunda ayrı bir önem arz eden, farklı bir sektör.
mnBizler Soma'da, Ermenek'te, Amasra'da , Siirt'te ve daha bir çok ocakta emekçilerimizi kardeşlerimizi kaybettik. Bir ölürken sesimizi duymayanlar, toplu ölürken sesimizi ancak duydular. Bizler zaten hep toplu ölünce görünür hale geliriz. Ya da doğal bir afet olur, yangında, selde, depremde anılırız. Kamuoyunda bir günde kahraman olur, bir günde unutuluruz.
Tek derdimiz ekmek kavgası. Ölmeden, yaralanmadan, alnımızın teri olan hakkımızı evimize sağa salim götürmekten başka bir kavgamız yok. Pazartesi günü 4 Aralık Madenciler günü. Bütün madencilerimizin 4 Aralık Dünya Madenciler Gününü kutluyorum.
Bu vesileyle buradan tekrar ediyorum. Madencilerin çalışma koşulları ve ücretleri hak ettiği , layık olduğu seviyeye çıkarılmalıdır.
Değerli Delegeler, Değerli katılımcılar,
Sözlerimi burada tamamlarken; kongrenin, ülkemize, bütün işçilere ve Türk-İş camiasına hayırlı olmasını diliyor, Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.