TÜRK-İŞ'TEN 1 MAYIS İSTANBUL DEĞERLENDİRMESİ
Önlemini sadece provokatörlere karşı almakla yükümlü olan devlet, 1 Mayıs günü İstanbul halkını provokatör ilan etmiştir.
Şöyle ki, DİSK Genel Merkezi daha yürüyüş başlamadan saldırıya uğramış, binada bulunanlara yapılan muamele, insanların boğularak öldürüldüğü Madımak Oteli faciasını hatırlatmıştır.
Savunmasız insanlara tazyikli, boyalı su sıkılmış, hastanelere biber gazı atılmış, yere düşmüş insanlar bile coplanarak ve tekmelenerek eşi benzeri görülmemiş bir tavır sergilenmiştir. İstanbul'u bir cehenneme çeviren bu uygulamalar, İstanbul Valiliği'nin yaptığı orantılı güç kullanacağız açıklamasını tekzip eder niteliktedir ve turistlerin bile coplandığı gerçeğinden hareketle, kullanılan gücün şuursuz, orantısız ve kontrolsüz olduğu ortadadır.
İstanbul'u bir korku şehri haline getiren önlemlerin ve uygulanan şiddetin dozunu haklı gösterebilecek hiçbir gerekçe yoktur. Dünyanın her yerinde bayram havasında, coşkuyla kutlanan 1 Mayıs'ın ülkemizde bir çatışma ve şiddet gösterisine dönüştürülmesi ve işçiye, emekçiye zehir edilmesi var olan demokrasinin sınırları açısından ibret vericidir.
Hükümet, 1 Mayıs'ı tatil yapmayarak ve makul tüm önerilere kulak tıkayıp İstanbul Taksim'i emekçilere açmayarak hatalı davranmıştır. İstanbul'da 1 Mayıs'ı kutlamak isteyenlere karşı uygulanan şiddetle Türkiye, dünya kamuoyu nezdinde bir kez daha utandırılmıştır.
Türk-İş Yönetim Kurulu, İstanbul ve Ankara'da şiddete maruz kalıp mağdur olan herkese geçmiş olsun dileklerini iletmekte, şiddet uygulayan iradeyi kınamaktadır.
Türk-İş Yönetim Kurulu, Türkiye'de 1 Mayısların tüm dünyada olduğu gibi bayram havasında kutlanacağı günlerin yakın olmasını dilemektedir.