KİT'lerdeki Taşeron Emekçilere de Kadro Verilmelidir
Kamuda çalışan yaklaşık 900 bin taşeron işçisinin yıllardır beklediği kadro müjdesi, Cumhurbaşkanımız ve hükümet yetkilileri tarafından verildi fakat, yıl sonuna kadar tamamlanması beklenen düzenleme, henüz netlik kazanmadı. Hükümet kanadından yapılan farklı beyanatlar ve yorumlar ise taşeron işçisinin yine boynunu büktü. KİT’lerde çalışan taşeron işçilerinin, kadro dışı kalması gerektiğini söyleyen Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in açıklamasını maalesef üzüntüyle karşıladık.
Düzenleme, 5018 Sayılı Kanun dışında kalan özel bütçeli kuruluşlarda taşeron işçisi olarak çalışanları kapsamamaktadır. Daha çok Kamu İktisadi Teşekküllerinden oluşan ve aralarında ülkemizin en önemli kamu kuruluşlarının yer aldığı TKİ, ETİ Maden, EUAŞ, TCDD, TTK gibi işletmelerde çalışan taşeron işçiler, kadro dışı bırakılmışlardır. Kapsam dışında bırakılan bu kuruluşlarda, işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından son derece riskli ve ağır çalışma koşulları uygulanmaktadır. Kamuda taşeron uygulaması sona erdirilecekse, önceliğin bu kurumlarda olması gerekirken, bu kurumların kapsam dışı bırakılması şaşkınlık yaratmaktadır. Kaldı ki KİT’lerde çalışan taşeron işçileri, bu ülkenin kalkınmasına, üretimine büyük katkılar sağlayan fedakar arkadaşlarımızdır.
Yıllarca ötekileştirilen taşeron işçisi kullanıldı, sömürüldü, bedel ödedi. İşsiz kalma korkusuyla sustu, sendikaya üye olamadı. İş arkadaşıyla aynı saatte kalktı, aynı saatte işe gitti, aynı işi yaptı ama aynı maaşı ve sosyal hakları alamadı. Adaletsizliğin, eşitsizliğin, mobbingin alasını yaşadı ama evine ekmek götürmek için sesini çıkaramadı. Çıkarmaya kalktığında da kendini kapının önünde buldu. Bir çok kez seçim malzemesi yapıldı, umut verildi ama hep başa dönüldü ve bir sonuç elde edilmedi.
Biz Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak ama her şeyden önce insan olarak, bu adaletsizliğe hep karşı durduk ve her platformda taşeron işçi sorununu gündeme getirdik. Tek bir taşeron işçisi kalmayana kadar mücadelemize devam edeceğimizi ve bu çağ dışı, iş barışını bozan çalışma biçimini kabul etmeyeceğimizi haykırdık.
Geç kalınmış bir karar olsa da, gelinen son noktada yaklaşık 900 bin taşeron işçisi merakla kadroya geçmek için gün sayarken, sevincimiz yine kursağımızda kaldı.
Kadro kapsamına alınmayacağı söylenen 69 kurumda, 50 bin çalışan taşeron işçisi var. Biz sendika olarak sadece üyelerimizin olduğu kurumlarda değil, 69 kurumda çalışan bütün taşeron işçilerinin sesi olarak, bu ayrımcılığa bu adaletsizliğe durun diyoruz. 900 bine yakın işçiyi kadroya alırken, 50 bin işçiyi bu uygulamadan muaf tutmak, büyük haksızlık ve adaletsizliktir. Zaten yıllarca haksızlığa uğramış, sömürülmüş ve ucuz iş gücü olarak görülmüş bu emekçileri diğerlerinden ayırmak, onlara bir darbe daha vurmaktır ve böyle bir ayrıştırmada, haktan, vicdandan, adaletten söz edilemez.
KİT’lerde çalışan bütün taşeron işçiler için de acil bir düzenleme yapılmalı ve herkes kadro hakkına kavuşmalıdır. Bir tek taşeron işçisinin bile, kapsam dışında bırakılmasının hiçbir mazereti olamaz. İş barışını bozan bu uygulamada KİT’lere yer verilmezse, iş barışı değil, toplumsal barış bozulacaktır. Ülkemize yakışan da, emekçisine, işçisine, memuruna sahip çıkan ve aralarındaki adaleti gözeten devlet anlayışıdır. Birimlerindeki binlerce emekçiye kadro verirken bir kısmını ayırmak, devletin eşitlik ilkesine de aykırı olacaktır. Bu konunun takipçisi olacak ve örgütlü olduğumuz TKİ, ETİ Maden, EUAŞ gibi kurumlarda çalışan, tüm taşeron ve geçici işçi statüsündeki emekçilerimizin haklarını sonuna kadar savunacak, emekçilerimiz adına sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.
Türkiye Maden İşçileri Sendikası Yönetim Kurulu