İŞÇİLER ÇALIŞMAMA HAKKINI KULLANIYOR
İnsan hayatı hiçe sayılarak yapılan üretime dur diyoruz!
SOMA UYAR MADENCİLİK'TE İŞÇİLER ÇALIŞMAMA HAKKINI KULLANIYOR
- SOMA DARKALE OCAĞI, İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİ EKSİKSİZ SAĞLANINCAYA KADAR ÇALIŞTIRILMAMALI. BU KONUDA ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI, MİGEM VE İLGİLİ TÜM KURULUŞLARI GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ.
- 6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YASASI YAKIN VE ÖNLENEMEZ TEHLİKE DURUMUNDA İŞÇİLERE ÇALIŞMAMA HAKKINI TANIMAKTADIR.
- ÜYELERİMİZ, BU OCAKTA İŞÇİ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ TAM OLARAK SAĞLANINCAYA KADAR ÇALIŞMAMA HAKLARINI KULLANACAKLARDIR. BUGÜN İTİBAREN İŞÇİLER OCAĞA İNMİYORLAR.
- KONUYLA İLGİLİ OLARAK, ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI, MİGEM ve TKİ NEZDİNDE RESMİ GİRİŞİMLERDE BULUNUYORUZ.
Pazar günü yaşanan kazadan önce 4 Ekim 2012 tarihinde de Soma Darkale Kömür Ocağı'nda bir yangın çıkmış ve bir mühendis hayatını yitirmişti. Sendika olarak bu iş kazasının ardından Genel Başkanımız Nurettin Akçul bir açıklama yapmış ve 'Uyar Madencilik'te insan hayatı hiçe sayılarak yapılan üretime dur denilmeli; bu ocak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri tam olarak sağlanmadan asla üretime geçmemeli' demişti.
Ne yazık ki, 20 Ekim Pazar günü meydana gelen ve bir işçimizin yaşamını yitirmesine yol açan iş kazasında da görüldüğü gibi, bu ocakta yine gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemleri tam olarak alınmadan üretime devam edilmiştir. Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak bir kez daha yineliyoruz: Uyar Madencilik'te iş sağlığı ve güvenliği önlemleri tam olarak sağlanmadan, bu durum tutanak altına alınmadan üretime geçilmemelidir.
Tüm uyarılarımıza rağmen gerekli önlemlerin alınmadığı bu ocakta son bir yılda meydana gelen peş peşe kazalarda 5 madenci hayatını kaybetmiştir.
Son olarak da, 20 Ekim 2013, sabah saat 05.30'da meydana gelen yangında 28 işçi mahsur kalmıştır. Yangın söndürüldükten sonra başlatılan kurtarma çalışmalarında 27 işçi yaralı olarak kurtarılırken, bir ay önce madende çalışmaya başlayan, evli ve 6 çocuk babası 49 yaşındaki Yunus Güçlü yaşamını yitirmiştir.
Yangın, Darkale Kömür Ocağı'nda, toplam 600 metrelik ana galerinin elektrik şalter odası ve havalandırma dönüş yolunun (havalandırma bacası) bulunduğu yerde meydana gelmiştir. Büyük bir ihtimalle ortamdaki gaz ve/veya tozu ateşleyen elektrik kontağının yangını başlattığı yetkililer tarafından belirtilmiştir.
Çalışma bölgesi ve yangının oluştuğu ve dumanla kaplanan 30-40 metrelik bölüm arasında sıkışan 28 madenciden Yunus Güçlü arkadaşlarının çabalarına rağmen yangın ve dumanlı bölümden kurtarılamamıştır. Diğer 27 madenci havalandırma bezlerinden yaptıkları yangın perdeleriyle dumanın kendilerine ulaşmasını engellemiş ve ocak içine kompresörle basılan hava sayesinde kurtarma ekipleri yetişene kadar kendilerine bir yaşam alanı oluşturmuş ve bu şekilde hayatta kalmayı başarmışlardır.
Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Akçul konuyla ilgili yaptığı açıklamada 'Bu işletmede çalışan işçiler, geçmişte peş peşe meydana gelen iş kazaları ve son iş kazasını da göz önüne alarak, hayatlarını risk altında bırakan önlenemez tehlike nedeniyle 6331 sayılı yasa çerçevesinde çalışmama haklarını kullanmaya başlamışlardır. Sendikamız üyesi olsun olmasın, bütün çalışanlar bu ocakta iş sağlığı ve güvenliği tam olarak sağlanıncaya, çalışanların hayatı ve sağlığı açısından çok büyük risk oluşturan önlenemez tehlike ortadan kalkıncaya kadar çalışmama haklarını kullanmaya devam edeceklerdir. Çalışanların çalışmama haklarını kullandıkları süredeki ilgili yasadan doğan bütün hakları, çalışmış gibi eksiksiz ödenmelidir' dedi.
Türkiye Maden İşçiler Sendikası olarak asla ve asla insan hayatı hiçe sayılarak yapılan üretime izin vermeyeceklerini belirten Akçul 'Bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, MİGEM ve ilgili, sorumlu, yetkili kurumlara yazılı başvurularımızı yapıyoruz. Bundan sonraki olası bir iş kazasının sorumluluğunu bu kurumlardan hiçbirisi taşıyamaz. Uyar Madencilik işvereni de, iş sağlığı ve güvenliği konusundaki asla ihmale gelmeyecek sorumluluklarını yerine getirmeden üretime geçme isteğinde olmamalıdır. Bakanlık ve MİGEM buna asla izin vermemelidir' dedi.