İhmaller Zincirinin Sonuçları
HABER / DUYURU

İhmaller Zincirinin Sonuçları

Türkiye Maden İş Sendikası -

Erzincan İliç'te bulunan Çöpler Altın Madeninde meydana gelen faciada, toprak altında kaldığı bilinen 9 işçimize hala ulaşılamamıştır. Süreç, arama kurtarma faaliyetlerinin tüm hızıyla ve imkanlarla devam etmesine karşın, umutlarımızın tükenme durumuna geldiği bir noktadadır. Türkiye Maden İşçileri Sendikası, ilk günden beri takip ettiği ve elde ettiği bilgilere göre, facianın yaşanmasındaki temel sebebin yine kar hırsı olduğunu, iş sağlığı güvenliği uygulamalarının yetersizliğini ve insan hayatının ne kadar ucuzlaştırıldığını tespit etmiştir. Yaşanan bu maden faciasına kaza denmesi , ulaşmaya çalıştığımız 9 işçiye karşı yapılan büyük bir ayıp, hakaret ve iftira olacaktır. Çünkü bu bir kaza değil tamamen ihmalkarlık ve vurdumduymazlıktır. Bu zafiyet ve bu ihmalkarlık, işini düzgün yapan diğer işletmeleri ve yönetimleri de zan altında bırakmaktadır.

Yeterli derecede alınmayan güvenlik uygulamaları, doğayla inatlaşmanın çok ötesinde, doğayı yok saymak, insan hayatıyla oynamaktır. Risk var denilip tahliye edilen bölgeye neden 9 işçi tekrar gönderilir. Bir insanın değil küçücük bir canlının dahi girmemesi gereken bu riskli bölgede, kontrol amaçlı bile olsa 9 tane maden emekçisi neden hiçe sayılarak görevlendirilir.

Yaşanan bu facia bütün uyarı ve ikazlara rağmen büyük bir felaket , telafisi olmayan bir doğa katliamı, ve milli servetin yok edilmesi şeklinde karşımızdadır.

Bilimin ve teknolojinin bütün nimetlerini kullandığını iddia eden şirket yöneticileri, bu sorumsuzluğu ve cinayeti hangi makul sebebe dayandırabilir. Yıllar öncesinde bile, televizyon kanallarında dahi gündeme getirilen bölgenin tehlikeleri ve oluşan riskler, hangi maliyet hesabı korkusuyla görmezden gelinmiştir? Sendikamız temsilcilerinin uyarıları bugüne kadar neden dikkate alınmamıştır? Her zaman olduğu gibi, dünün gecikmeleri bugün kaç kişinin ölüm kuyusu olmuştur? Ve daha da önemlisi, madencilerin ölüm zinciri nereden ve ne zaman kırılacaktır? Bu işveren yönetimi emekçiyi ne zaman öldürmek değil de yaşatmak için işe alacaktır?

Ülkemiz zengin maden kaynaklarına sahiptir ve evet Madenler kıymetlidir. Ülkemizin, geleceğimizin teminatıdır. Bulunduğu bölgeye istihdam sağlar, yöreyi kalkındırır ama asla bir madenciden, bir insan hayatından daha mühim değildir. Uygun koşullarda, doğanın ve insanın dengesine uygun şekilde yararlanılmalıdır. Paha biçilemeyen varlığıyla, yeryüzündeki 'en kıymetli maden olan insanın' bir kaybı dahi, hiçbir maddi kazancın teminatı olamaz.

Bu facianın müsebbipleri de, ilk olarak bölge halkının hayvancılık, tarım gibi geçim kaynaklarını bertaraf etmiş, daha sonra bölge insanını iş vaadi ve imkan tüccarlığıyla kendine mahkum etmiştir. İşçinin sadece emeğini satın almamış, aynı zamanda geçimini, geleceğini ipotek altına almıştır. Bu nedenledir ki , yöre insanı acı bekleyişlerini , gelecek kaygısıyla sürdürmektedir.

Türkiye Maden işçileri sendikası olarak yeter artık yeter diyoruz. Bu inorganik sistemin madencimize yaptığı zulme, yok sayma ve sömürmesine dur diyoruz.
Riskli bölgede çalışmama hakkını dahi kullanamayan maden işçimizi öldürenlerin suçunu, doğaya veya kazaya mal etmeyeceğiz, ettirmeyeceğiz. İnsan hayatını dahi özelleştiren bu sistemin hiçbir şeyi oldubittiye getirmesine müsaade vermeyeceğiz.

Sorumlular, suçlular her kimse bunun cezasını çekene kadar teknik heyetimiz ve hukukçularımızla, bütün davaların kamuoyu ve adalet önünde sonuna kadar takipçisi olacağız. Ekmek davası uğruna canından olan bizleri öldürenlerin yakalarından ellerimizi çekmeyeceğiz.