Barış Pınarı Harekatı İçin Her Türlü Göreve Hazırız
Ülkemizin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek ve Suriye'nin kuzeyinde güvenli bir bölge oluşturmak için Barış Pınarı Harekatı başlatılmıştır.
Bu harekatı savaş diye adlandıranlar, kasıtlı bir algı operasyonu yapmaktadır. Terörle mücadele kapsamında yürütülen bu harekat, tamamen sınırlarımızı korumak, terör örgütü yuvalarını dağıtmak ve ülkemize karşı olabilecek hain saldırıları önlemek adınadır.
Savaş olabilmesi için karşımızda 'bir ülkenin ve onun milli bir ordusunun' olması gerekir. Dış mihraklar tarafından destekli bir terör örgütüne karşı yapılan haklı mücadelemiz ve terörü bitirme girişimlerimiz savaş olarak nitelendirilemez. Karşımızda sivil asker çoluk çocuk kadın erkek demeden hain pusularla insan öldüren eli kanlı cani bir terör örgütü vardır. Bu hain terör örgütüyle ülkemiz 40 yıla yakın süredir mücadele etmiştir ve son terörist ölünceye kadar da mücadeleye devam edecektir. Batılı ülkelerin ve Amerika'nın bu harekata destek vermek yerine karşı çıkması ne kadar doğru bir yolda olduğumuzun da göstergesidir çünkü haçlı zihniyeti yine yüzünü göstermiştir. Batılı devletler tavırlarını yine terörden yana kullanmış ve ülkemize olan düşmanca yaklaşımlarını deklere etmişlerdir.
PKK/PYD'nin nasıl eli kanlı bir terör örgütü olduğunu bilmelerine rağmen, 30 binin üzerinde şehit vermiş olduğumuzu bilmelerine rağmen, bu örgütlere açık açık destek veren iki yüzlü bu ülkeler, aslında bu örgütlerin ta kendileridir.
Terör örgütlerinin ellerindeki silahlar ve mühimmatlar Çin malı oyuncaklar değildir. Hepsi sivilleri katleden bebekleri öldüren batı menşeili gerçek mermili gerçek silahlardır. Kendi ülkelerinde bir vatandaşın dahi burnu kanadığında dünyayı ayağa kaldıran sözde insan hakları savunucusu, demokrasi yanlısı Batı, söz konusu bizim insanımız, bizim askerimiz, bizim sivilimiz olunca üç maymunu oynamayı çok iyi becermektedir. Bir de utanmadan alçakça, yaptırımlarla ve ambargo tehditleriyle sanki bizimle dalga geçmektedir. Türkiye Cumhuriyeti üç beş çapulcuya pabuç bırakacak bir ülke değildir, hele tehditlere boyun eğecek bir millet hiç değildir..
Biz ülke olarak hep yalnız bırakıldık ama çok şükür kendi işimizi de hep tek başımıza hallettik. Türk ordusunun gücü karşısında kaçacak delik arayan teröristler her zaman olduğu gibi sivillere saldırmaktadır. Yüce Türk ordumuz ise sivillere zarar gelmesin diye canlarını ortaya atmaktadır.
Dışarda ve içerdeki hainlerle mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir. Terörün milleti devleti olmaz. Sanki terör örgütüyle değil de Kürt kardeşlerimizle bir mücadeleye girişilmiş algısı yaratılmasının sebebi, iki kardeş milleti bir birine düşürmektir. Batı'nın isteği tam da budur. Halbuki bu terör örgütüne karşı yapılan mücadelemizde her zaman olduğu gibi Kürt kardeşlerimiz de bizimle beraberdir.
Yüzyıllardır mücadele geleneğinden gelmiş bir millet olarak ordumuzun devletimizin sonuna kadar yanındayız. Harekatın başladığı günden bu yana şehit verdiğimiz evlatlarımız bize korkuyu değil şehadeti anımsatır. Biz şehit olmaktan değil olamamaktan korkarız.
Ne ekonomik yaptırımlar ne siyasi baskılar ne de tehditler bizi yolumuzdan alıkoyabilir. Tek bir katil kalmayana dek Vatan için Bayrak için her türlü göreve hazır ve nazırız. Sınırda bulunan askerlerimize selam ediyor Allah yar ve yardımcıları olsun diyoruz.