ATALAY VE GENEL BAŞKAN AKÇUL YATAĞAN DİRENİŞ ÇADIRINI ZİYARET ETTİ
' Kararlı durursak kazanırız'
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay 13 Ağustos Çarşamba günü sendikamız Genel Başkanı Nurettin Akçul ile birlikte Yatağan'daki termik santral önündeki direniş çadırını ziyaret etti. Ziyarette Tes-İş sendikası Genel Sekreteri Mustafa Şahin, sendikamız Yatağan şubesi ile Tes-İş Yatağan şubesi başkan ve şube yönetim kurulu üyeleri de bulundular.
Genel Başkanı Ergün Atalay burada özelleştirmeye karşı direnişi sürdüren maden ve enerji işçilerine yaptığı konuşmada -lsquo;' Bir daha Soma olmaması için, Zonguldak faciası olmaması için ülkeyi yönetenlerin, Yatağan'a, Milas'a, Kemerköy'e, bizim sesimize kulak vermesi, bu özelleştirmelerden vazgeçmesi lazım' dedi.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Yatağan'ın termik santral ve kömür ile anıldığını 9 ay içerisinde Yatağan'a ikinci ziyaretini gerçekleştirdiğini ve bu süre içerisinde 41 ilde en azı 500 en büyüğü 1 Mayıs'ta 75 bin kişiye Yatağan'ı anlattığını belirterek '11 Haziran'da Yatağan işçileri Ankara'da iken Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Kongresi'nde 220 devlet ve 17 devlet başkanının olduğu ortamda Türkiye adına, bütün kitle örgütleri adına konuşmacı bendim ve orada da Soma ile başladım konuşmama Yatağan ile bitirdim' dedi.
Soma'da yaşanan olayın ardından dün Zonguldak'ta da 9 işçinin yeraltında mahsur kaldığını hatırlatan Atalay, 'Zonguldak'ta özel bir ocakta ihaleyi alan taşeron ikinci bir taşerona ocağı veriyor ve dün akşam 13 saat yerin 20 metre altında 9 kardeşimiz mahsur kaldı. Gece yarısı sağ salim kurtuldular. Soma'da 301 canımızı kaybettik. Bu iş kazası değil iş cinayetiydi. O gün kamuoyunda zaman zaman patronu, hükümeti, ihaleyi alanı vereni bıraktılar sendikaları konuştular. Bugün yine tekrarlamak istiyorum. Dün Zonguldak'ta 9 kişi ölseydi bugün Türkiye'de birinci haber olurdu' diye konuştu.
Enerji Bakanı'nın ihaleleri bir daha gözden geçirmesi gerektiğini ifade eden Atalay, şöyle devam etti:'Kömür burada, alan devlet burada, para burada. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir şekil olmaz, böyle bir sistem olmaz ve bu sistemde insanlar can verirler. Bugün Yatağan'da maden işçilerinin huzurunda bu ihalelerin iptal edilmesini ve bir daha gözden geçirilmesini istiyorum. Türkiye'de bir an evvel bu ihale sisteminin ve özelleştirmelerin durdurulmasını Yatağan'dan talep ediyorum. Bir daha Soma, Zonguldak faciası olmaması için Yatağan'a, Milas'a Kemarköy'e ülkeyi yönetenlerin kulak vermesi, bu özelleştirmelerden vazgeçmesi lazım. Türkiye'de son 30 yıldır ülkeyi idare edenlerin hepsi özelleştirme yaptı ama son dönemde katmerlisi yapıldı. Bir sene süren özelleştirme süreci yok. En uzun 6 ayda bitirdiler. Yatağan'ın bitirilememesinin sebebi ise buradaki işçilerin dayanışmasının karşılığı.'
Yatağan'da ihaleye verilen rakamın normal fiyatın 5'te biri olduğunu iddia eden Atalay, bölgede 50 yıllık kömür rezervi, devletin devasa arazisi, makine parkı, limanı ve taşınmazları bulunduğunu dile getirdi.
Her dakika Yatağan'daki maden işçileriyle beraber olduğunu vurgulayan Atalay, 'Sendikadaki arkadaşlarım benden ne istedilerse harfiyen onu uyguladım. Sendikalar en az 65 ilde Yatağan'ı anlattılar. Bugün buraya sizlerle kucaklaşmak için geldim. Sendikalarınıza itimat edin. Ne zaman bana ihtiyacınız varsa ben oradayım. Kitle örgütleri bizlerle beraber olma mecburiyetinde. Siz birliğinizi beraberliğinizi bozmadığınız sürece biz bu meselede galip geliriz. Çünkü haklıyız.' dedi.
Türk-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve sendikamız Genel Başkanı Nurettin Akçul, Atalay'ın konuşmasının ardından şube yöneticileri ve işçilerle sohbet ettiler.
