ANKARA'DA ÖİB'YE KİTLESEL YÜRÜYÜŞ VE PROTESTO

Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri ile kömür sahalarının özelleştirilmesine karşı direnen maden ve enerji işçilerinin Ankara'ya gelişlerinin engellenmesi, Ankara'da Özelleştirme İdaresi Başkanlığına kitlesel yürüyüşü engelleyemedi.Ankara emek açısından tarihi günlerinden birisini daha yaşadı.Binlerce emekçi ve emekçi dostu, sendikamız ve Tes-İş'in organizasyonuyla Özelleştirme İdaresi Başkanlığına yürüdü.

Sendikamız Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş'in ortaklaşa çağrısıyla düzenlenen eyleme CHP milletvekilleri, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay ve Türk İş Yöneticileri, Sendikamız Yönetim Kurulu üyeleri, DİSK, KESK, DİSK, Yol-İş, Petrol-İş, Metal-iş ve bir çok siyasi parti ile sivil toplum kuruluşları katıldı. Toros sokakta toplanan işçiler Kurtuluş'ta bulanan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na doğru 'Bu daha başlangıç mücadeleye devam', 'Türk-iş bize Muğla'ya götür', 'İş ekmek yoksa barış da yok', 'Her yer rüşvet her yer yolsuzluk' sloganları ile yürüdü. Özeleştirme binası önünde toplanan işçiler ellerinde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in fotoğrafı ve temsili tabut ile cenaze namazı kıldı.

Sendikamız Genel Başkanı Nurettin Akçul, Maden-İş ve Tes-İş adına yaptığı açıklamada, Yatağan'da özelleştirmeye karşı Türkiye'nin tarihinin en uzun soluklu direnişini yaptığını belirtti. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ise yaptığı konuşmada , Yatağan ve diğer ilçelerdeki özelleştirmelere izin verilmeyeceğini ve 30 Mart yerel seçimlerinde milletin gereken cevabı vereceğini söyledi.

Genel Başkan Nurettin Akçul'un Basın Açıklaması:

Türk-İş'imizin değerli genel başkanı ve yönetim kurulu üyeleri,Bütün emek konfederasyonlarımızın, sendikalarımızın, kitle örgütlerimizin değerli yöneticileri, temsilcileri,

Değerli Milletvekilleri,Siyasi Partilerimizin Değerli Temsilcileri,

Bugün mücadelemize, direnişimize destek vermek için aramızda olan bütün emekçiler ve emek dostları,Sizleri Tes-İş ve Türkiye Maden-İş sendikaları adına saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Dostlarım,

Bugün Yatağan'da özelleştirmeye karşı ülkemiz tarihinin en uzun soluklu direnişini yapan, kararlı, inançlı maden ve enerji işçileri de aramızda olacaktı.

Siz emekçiler ve emek dostlarıyla birlikte Özelleştirme İdaresi'ne yürüyecek ve kitlesel basın açıklamamızı yapacaktık.

Ne yazık ki, Anayasa'sında demokratik hukuk devleti yazan ülkemizde, insanların en temel haklarından, özgürlüklerinden birisi olan 'seyahat etme özgürlüğü' hiçe sayılmış, maden ve enerji emekçilerinin il dışına çıkmaları zorla engellenmiştir.

Önleri tomalarla kesilmiş, otobüslere el konulmuş, çoluk çocuk, kadın erkek 55 kilometre yürüyerek Milas'a, Muğla'ya geri dönmek zorunda bırakılmışlardır.

Bu insana reva mıdır?

Nedir bu zulüm?

Biz bunun bir demokrasi, Anayasa suçu olmasından öte en temel insan haklarından birisi çiğnendiği için bir insanlık suçu olduğunu ilan ediyoruz.

Hala AB üyeliği sürecinde olduğu ısrarla belirten ülkemize bir kez daha yakışmayan, küçük düşüren bir uygulama olduğunu da belirtmek istiyoruz.

Türkiye Maden İşçileri ve Tes-İş Sendikası olarak enerji ve maden işçilerinin seyahat etmelerinin zorla engellenmesini şiddetle kınıyoruz.

Değerli Emekçiler, Değerli Emek Dostları,

10 Ekim'de Yatağan, Yeniköy, Kemerköy santralleri ve kömür sahalarının özelleştirilmesine karşı direnen maden ve enerji emekçileri yine Ankara'ya yürümüşlerdi.

Sayıştay'ın önünden, bize Ankara'dan katılan emekçiler ve emek dostlarıyla birlikte Meclis'in Dikmen Kapısı'na kadar yürümüştük.

Meclis önünde yaptığım konuşmada demiştim ki: 'Bugün buraya sesimizi duyurmak için sadece iki yüz kişi geldik.

Yatağan, Yeniköy, Kemerköy termik santralleri ve kömür sahalarını yandaşa peşkeşe vazgeçin, bu özelleştirme kararını iptal edin.

Eğer bu ihale kararlarını iptal etmezseniz, yakında binlerle geleceğiz' demiştim.

Ama gördük ki dinlemediler, anlamadılar.

Direnişe devam ettik.

Açlık grevleri yaptık.

Yine anlamadılar.

Milas'ta emekçiler ve emek dostlarıyla onbinlerin katıldığı kitlesel bir miting yaptık.

Onlar, bindirilmiş kıtalarıyla, taşıma adamlarıyla alanın üçte birini dolduramadılar.

Biz emekçiler ve emek dostları öyle çoktuk ki, alana sığmadık.

Bunu da görmediler, anlamadılar.

Evet, Sevgili Dostlar, Emekçi Kardeşlerim,

Maden ve enerji emekçilerinin direnişinden korkanlar, emekçilerin, emek dostlarının dayanışmasından korkanlar sorunu çözmek yerine, yürüyüşümüzden 4 gün önce evlere şenlik bir karar aldılar.

Özelleştirme İdaresi ihaleleri 2 ay erteleme kararını açıkladı.

Yani, ihale seçimden sonraya ertelendi.

İhale erteleme kararını alanlar, bizleri, sizleri oyalayarak yağmaya devam edeceklerini zannediyor.

Yani diyorlar ki siz ne yaparsanız yapın biz bildiğimizi yaparız.

Çocuk mu var karşınızda?

Çocuk mu kandırıyorsunuz?

Bizi kandırıp durduracaklarını sandılar.

ÖYLE YAĞMA YOK...

Karşınızda Türkiye'nin değil, dünya işçi sınıfı tarihinin en büyük direnişlerinden birisi var.

Karşınızda, bütün emekçilerin umudu olmuş, bütün ülkenin desteğini almış kararlı bir mücadele yürüten emekçiler var.

Karşınızda özelleştirme ihaleleri iptal edilinceye kadar mücadelede kararlı olan emekçiler var.

Sınıf dayanışmasının en güzel örneğini hayata geçiren ve omuz omuza 'Ölmek Var, Dönmek Yok' diyen kararlı, inançlı, dirençli maden ve enerji emekçileri var.

Bunları da mı görmediniz?

Görmediniz evet, görmek istemediniz.

Meclis önünde verilen sözü yerine getirmek için sendikamız üyesi maden işçileri ile Tes-İş üyesi enerji işçileri aileleriyle dün akşam yola çıktılar ama belirttiğim gibi yolları kesildi.

Maden-İş ve Tes-İş Yatağan şubeleri üç saat önce Muğla'da basın toplantısı yaparak bu insanlık suçunu kınadılar.

Evet, direnen maden ve enerji işçilerinin yolu kesildi ama Türkiye'nin her yerinden gelen siz emekçiler emek dostları bugün burada yanımızdasınız.

Enerji ve maden işçilerinin bu mücadelesinin sadece işletmelerin peşkeşine, özelleştirmesine karşı bir mücadele olmadığının bilincindeler.

Bu mücadele, bağımsız bir Türkiye mücadelesidir.

Bu mücadele, yolsuzluklara, yalana ve talana karşı mücadeledir.

Bu mücadele temiz bir Türkiye yaratma mücadelesidir.

Mücadelemize destek veren bütün emekçilere, emek örgütlerine, emek dostlarına teşekkür ediyorum.

Altını çizerek belirtiyoruz:

Otobüslerin önü kesilerek, seyahat özgürlüğü engellenerek bu direniş, bu mücadelenin önünü keseceklerini sananlar aldanıyorlar.

Bu sadece bizi daha kararlı yapar.

Maden ve enerji emekçileri, sizlerin, bütün emekçilerin, bütün milletin desteğini de alarak daha kararlı, daha inançlı biçimde özelleştirmeye karşı mücadelelerini yürüteceklerdir.

Değerli Emekçiler,

Değerli Emek Dostları,

Özelleştirme kararı alanlara, özelleştirme idaresi yönetimine sesleniyorum.

Özelleştirme ihalelerini kökten iptal edin.

Çocuk kandırır gibi işler yapmayın.

Soruyorum?

Yolsuzluk soruşturmaları ayyuka çıkmış.

Memleket çalkalanıyor.

Yapılmış, yapılacak bütün özelleştirme ihaleleri için yolsuzluk, usulsüzlük, şirket kayırma ve yandaş kayırma şaibeleri almış başını gidiyor-hellip;

İhaleler daha yapılmadan alacak yandaş şirketlerin adları ortada dolaşıyor.

Siz hala özelleştirmeden, ihaleden söz ediyorsunuz?

Bunun vebalinin altından kalkabilecek misiniz?

Bunun hesabını verebilecek misiniz?

Bir kez daha uyarıyoruz, sesleniyoruz:

Bu ihaleleri derhal iptal edin.

Sadece bu ihaleleri değil, peşkeş listenizdeki bütün özelleştirme ihalelerini de iptal edin.

Milletin malı deniz değil (kimse domuzluğa soyunmasın).

Buna asla izin vermeyeceğiz.

Otobüslerin, işçilerin yolunu keserek bu mücadeleyi engelleyemeyeceksiniz.

Direnişimizi, mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.

Ve önünü kesemeyeceğiniz kadar sayıda otobüslerle onbinleri Ankara'ya taşıyacağız.

Tes-İş ve Türkiye Maden-İş Sendikası adına söz veriyorum: Bu özelleştirme ihaleleri iptal edilinceye kadar mücadelemiz sürecektir.

Kimsenin bundan şüphesi olmasın.

HER YER YATAĞAN, HER YER MİLAS, HER YER ANKARA

HER YER ANKARA, HER YER DİRENİŞ.

BİRLEŞE, BİRLEŞE KAZANACAĞIZ.

Katılımınız, coşkunuz, kararlılığınız için teşekkür ediyorum.

Sağolun, varolun.