Madenlerde Tedbirler Titizlikle Uygulanmaktadır
HABER / DUYURU

Madenlerde Tedbirler Titizlikle Uygulanmaktadır

Türkiye Maden İş Sendikası -

Geçtiğimiz Ocak ayında Çin'de ortaya çıkan ve insanlığı tehdit eden Koronavirüs (COVID-19) virüsü maalesef ülkemizde de hayatı olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Devletimizin aldığı önlemler, milletimizin uyguladığı tedbirler sayesinde Avrupa ve Amerika'ya göre biraz daha iyi durumda olan ülkemizin bu zorlu sınavı da atlatacağından şüphemiz yok ama bu sınavı verirken üstesinden gelmek mecburiyetinde olduğumuz bazı zorluklar da mevcut.

Madencilik işkolunda örgütlü bir sendika olarak öncelikli görevimiz üyelerimizin sağlığı ve menfaatini gözetmektir. Bizim sektörümüzde maalesef esnek çalışma, iş durdurma, evden çalışma gibi bir alternatifimiz yok. Bazı tedbirler alınabilir, eksik üretimle faaliyetler yürütülebilir ama üretimin tamamen durması, önü alınamaz çok başka sorunlara neden olabilir. Özellikle kömür üretimi baz alınırsa, sanayi, konut, hizmet sektörlerinin yanı sıra, elektrik üreten termik santrallerde kullanılan kömür üretiminin durması hayatı durma noktasına taşıyabilir.

Yarın nelerle karşılaşacağımızı bilmeden, ancak her olup biteni yaşayarak gördüğümüz bu süreçte, sağlığımız her şeyin önündedir. Sendikamız örgütlülük alanımızdaki işyerlerinde alınan tedbirleri de yakinen takip etmektedir. Örgütlü olduğumuz iş yerlerinde bütün tedbirler büyük bir hassasiyet ve disiplinle uygulanmaktadır.

Salgın haberlerinin ilk anından itibaren önlem alan ETİ Maden ve TKİ de en az sayıyla, en yüksek hijyen, iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarıyla faaliyetlerine asgari düzeyde devam etmektedir. Kronik rahatsızlığı bulunanlar ve işe gelemeyenler ücretlerini eksiksiz almaktadır. Yeraltında alınan tedbirler , yerüstü işçileri için de aynı titizlikle uygulanmaktadır.

Diğer özel işletmeler de kendi önlemlerini en üst düzeyde almaktadır. Sevkiyat dahil bir çok faaliyetin durdurulduğu ocaklarda bakım-onarım faaliyetleri ile birlikte asgari düzeyde bir çalışma yürütülmektedir. Tamir bakım taramaları rutin olarak yapılmak zorundadır ve yeraltında çalışan sayısı belli bir oranın altına indirilememektedir; aksi halde göçük, su baskını, yangın gibi başka facialar meydana gelebilir. Bu işleyiş bütün madenler için geçerlidir ve böyle olmak zorundadır. Zira tamamen insansızlaştırılmış bir ocak, 1 ile 5 yıldan önce üretime geçemez. Bu ocaklardaki yürütülen asgari çalışmalara, üretim odaklı değil işleyişin sürdürülebilir olma zaruriyeti olarak bakmak, hem ekonomik hem sosyal bir çöküş yaşanmaması adına zorunludur.

Yeraltı çalışmaları, işletmeleri ayakta tutabilecek en az sayı ile, en üst seviyede hijyen ve güvenlik önlemleriyle devam edebilmelidir. İşe çağrılmayan işçilerin gelirlerinde bir eksiltmeye gidilmemeli, hiçbir arkadaşımız mağdur edilmemelidir.


Ülkemizin geçtiği bu zorlu günlerde, insanların sağlığına ihtiyacı olduğu kadar, yaşamak için geçinmeye de ihtiyacı vardır. İnsanlar aşı ile işi arasında bir çerçeveye sıkıştırılmamalıdır. Dolayısıyla oluşabilecek gelir kayıplarının da önüne geçecek tedbirler alınmalı, işten çıkarılmalar bu dönemde yasaklanmalıdır. Salgın nedeniyle işsiz kalanlara destek artmalı, işsizlik sigortası fonundan yararlanma koşulları iyileştirilmelidir.

Olağanüstü yaşanan bu krizi yine birlik, beraberlik ve dayanışma ile en kısa zamanda atlatacağımıza inanıyoruz.

Devletimizin aldığı her türlü önlem ve direktife uyma sorumluluğumuzun farkında olan bir sendika olarak, üyelerimizi ilgilendiren her türlü kararda da devletimizin yanındayız.