İŞVERENLER İŞSİZLİK FONU'NU SÜREKLİ GÜNDEMDE TUTUYOR
Türk-İş, Ekonomik Koordinasyon Kurulu toplantısında İşsizlik Fonu'nun amaç dışı kullanımına karşı çıktı. TİSK'e göre ise fon kıdem tazminatı ödemelerinde kullanılabilir
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren başkanlığında yapılan toplantıda İşsizlik Fonu tartışması yaşandı. Türk-İş, Fonun kesinlikle amacı dışında kullanılmamasını isterken, TİSK, işçi çıkarılması kaçınılmaz olan şirketler açısından kıdem tazminatlarının, İşsizlik Fonundan ayrılacak karşılıklarla oluşturulacak bir borç fonu aracılığıyla ödenmesini istedi.
Sosyal taraflarla yapılan Ekonomik Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısında, işçi ve işveren sendikaları arasında fon tartışması oldu. Türk-iş Başkanı Mustafa Kumlu, Türkiye'nin bugün yeni bir krizle karşı karşıya olduğunu vurgulayarak şöyle dedi:
İşçiler olarak kriz nedeniyle hiç hak etmediğimiz bir bedel daha ödemek istemediğimiz açıktır. Kriz fırsatçılığına izin verilmemeli. Kriz bahane edilerek yapılmak istenen işsizleştirme, işsizlik tehdidiyle ücret düşürme ya da çalışanları mağdur edecek benzeri uygulamaların önüne geçilerek, kıdem tazminatı müessesesi başta olmak üzere çalışanların kazanılmış haklarına kesinlikle el uzatılmamalıdır.
Kumlu, İşsizlik Sigortası Fonundan işçilerin yararlanma koşullarının geliştirilmesi gerektiğini, bunun için de fona erişim imkanlarının kolaylaştırılması, fondan yararlanma süresinin uzatılması, işsizlik ödeneği miktarının büyütülmesini istedi. Kumlu ayrıca, fonun kesinlikle amacı dışında kullanılmaması gerektiğini vurguladı.
Türkiye İşveren Sendikaları (TİSK) Başkanı Tuğrul Kudatgobilik ise işçi çıkarılması kaçınılmaz olan şirketler açısından kıdem tazminatlarının İşsizlik Fonundan ayrılacak karşılıklarla oluşturularak bir 'borç fonu' aracılığıyla ödenmesi gerektiğini söyledi. Kudatgobilik tarafından sunulan TİSK'in raporunda, mevcut işyerlerinin korunması ve yeni işyerlerinin açılması için gerekli güven ve yatırım ortamının yaratılmasının esas olması istenerek, kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalan, bankalara borçlarını ödeme olanağı olmayan şirketlerle, zorlanan ancak borçlarını ödeyebilecek durumdaki şirketler arasında bir öncelik sıralaması yapılarak bu şirketlerin kurulacak bir Varlık Yönetimi Şirketi aracılığıyla ayakta kalmalarının sağlanması gerektiği belirtildi.
KESK'in raporunda ise krize karşı emek ve demokrasi programının acilen hazırlanması istenerek IMF ile yürütülen her türlü pazarlık sona erdirilmelidir. Kriz gerekçesiyle keyfi işten atmalar engellenmeli, iş güvencesi etkinleştirilmelidir. Temel ihtiyaç maddelerine son bir yılda yapılan fahiş zamlar geri alınmalıdır denildi. TZOB'un raporunda ise çiftçilerin kamu ve özel bankalara borçlarının 10 milyar YTL'yi aştığı, çiftçilerin bu borçlarıyla birlikte elektrik borçlarını da ödemede sıkıntı çektiği ifade edildi.