AEL'de İşe Yeni Giren Madenciler İçin Tanışma Programı Düzenledik
HABER / DUYURU

AEL'de İşe Yeni Giren Madenciler İçin Tanışma Programı Düzenledik

Türkiye Maden İş Sendikası -

Sendikamız Elbistan-Afşin şubesi tarafından Afşin Elbistan Linyitleri Kömür İşletmesinde iş başı yapan yeni maden işçileri için tanışma kaynaşma programı düzenlendi. Programa sendikamız Genel Sekreteri Tamer Küçükgençay, Genel Mali Sekreteri Zekeriya Aydın, Genel Teşkilatlanma Sekreteri Yasin Karatay, Elbistan-Afşin Şube Başkanı Adil Bölükbaşı ve şube yönetim kurulu üyeleri, AEL İşletme Müdürü Atilla Dalbudak, işçiler ve basın mensupları katıldı.

Programın açış konuşmasında Adil Bölükbaşı işçi alımlarının devam etmesi için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini belirtti ve işçilere yeni işlerinin hayırlı olmasını temenni etti. İşletme Müdürü Atilla Dalbudak’ın selamlama konuşmasının ardından kürsüye Sendikamız Genel Sekreteri Tamer Küçükgençay geldi ve şöyle konuştu:

“ Saygıdeğer Genel Merkez Yönetim Kurulu arkadaşlarım, çok değerli Elbistan Şube Başkanı ve Yönetim Kurulu, şubemizin değerli temsilcileri ve çok kıymetli Maden-İş Sendikasının en yeni üyeleri.
Sizleri Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Merkez Yönetim Kurulu adına saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Nazik davetiniz için de ayrıca sizlere çok teşekkür ederim.

Değerli arkadaşlar;

Hepiniz kamuda işe girmiş bulunuyorsunuz. Belki birçoğunuz çeşitli işlerde çalıştı ve iş tecrübeniz var ama, aranızdan çalışma hayatına ilk defa başlayanlarınız da oldu. Bugün kamuda işe başlayan sizler şanslısınız. Şanslısınız diyorum çünkü milyonlarca işsiz olduğu bir dönemde kamuda işe girdiniz. Bu işin ne kadar önemli olduğunu işsiz geçirdiğiniz günlerden dolayı iyi biliyorsunuzdur.

Unutmayın ki mesleğin iyisi kötüsü yoktur, meslekte iyi ve kötü vardır. Ne iş yaparsanız yapın en iyisini yapmaya çalışın. Hiçbir zaman üşenmeyin, ertelemeyin ve vazgeçmeyin. Çalışma arkadaşlarınızla birlik olun ve gücünüzün bu birliktelikten doğduğunu unutmayın.
Sizlerin işe girmenizde emeği geçen başta Enerji Bakanımıza, EUAŞ Genel Müdürlüğümüze, İşletme Müdürlüğümüze, Yöre Milletvekillerimize ve Şube Başkanınız Adil BÖLÜKBAŞI ve Yönetim Kurulu’na ve ismini sayamadığımız emeği geçen herkese sizlerin adına teşekkür ediyorum.
Kamuda işe alınmalar bu kadarla kalmamalı ve istihdam artırılmalıdır. İsmini saydığım kuruluşlardan ve yetkililerden aynı desteği, iş bekleyen diğer arkadaşlara da vermelerini, herkesin iş sahibi olmasını temenni ediyorum.

Değerli arkadaşlar,

Afşin-Elbistan dendiğinde aklımıza kömür ve elektrik gelir. Kömürün yöre halkı için önemi çok büyüktür. Bir çoğumuzun dedesi, babası kömür veya santralden evine ekmek götürmüştür. Şimdi bu bayrağı sizler devraldınız. Bir maden işçisine yakışır biçimde çalışıp, sizden sonra işe gireceklere destek vermelisiniz.

Değerli arkadaşlar,

Sizler artık maden işçisi olmanızla birlikte, 1958’de kurulan ve 27 bin üyesi bulunan Türkiye Maden İşçileri Sendikasının birer ferdi oldunuz. 1960 yılında Türk-İş Konfederasyonuna üye olan Maden-İş Sendikamıza bağlı 15 Şubemiz bulunmaktadır. Dünyanın en zor işlerinden biri kabul edilen madencilikte örgütlü bir sendika olmamız nedeniyle, hepimizin işinin ne kadar zor olduğunu çok da anlatmaya gerek yok. Bunun bilincindeyiz ve bu sorumluluğun yükünü de sizlerle birlikte taşıyoruz.

Değerli arkadaşlar,

Sizler belki isteyerek belki de şartlar sizi buna zorladığı için dünyanın en zor mesleği olan madenciliği seçtiniz. Ama her ne sebepten olursa olsun, bu mesleğin onurunu, zorluğunu, özverisini ve gururunu da omuzlarınızda taşıyacaksınız. Her zaman evlerinize başınız dik ve helal rızıkla döneceksiniz. Ocağa nasıl sağlıkla dimdik giriyorsanız, evinize de sağlıkla dönebilmeniz için işçi sağlığı ve güvenliği kurallarına tam olarak uymanız gerekiyor.
Bu kurallara uymadığınız zaman yaralanmalar ve ölümcül kazalar kaçınılmaz oluyor. Çöllolar’da, Soma’da ve ülkemizin diğer bölgelerinde tarifsiz acılar yaşadık. Kazaların temelinde işverenin işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarını tam anlamıyla yerine getirmemesi ve bireysel olarak da biz çalışanların bu kurallara uymayışımız yatıyor. Devlet, işveren ve biz işçiler, sorumluluklarımızı tam anlamıyla yerine getirmediğimiz sürece, bu acılar yüreklerimizi dağlamaya devam edecek.

Değerli arkadaşlar;

Buradan işverenlere sesleniyorum. İşçi sağlığı ve iş güvenliğine önem verin. Çünkü insana yapılan yatırım maliyet unsuru değildir. Maliyet unsuru görerek kaçtığınız her yatırım size ve bize, acı , keder , ölüm olarak geri dönecektir. İnsan hayatı üzerinden kar edilmez. İnsan kaybının zararını ise, milyarlar ödemez.
Bir iş yerinin itibarı, işçi sağlığı ve iş güvenliğine verdiği değerle ölçülür. İşçilerinin mutlu ve sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlayan işverenleri de, Maden-İş Sendikası hep desteklemiştir. Destek olmaya da devam edecektir. Eğer bir işveren, bir insanı yaşatmak için evine ekmek götürmesi için işe alıyorsa, o insanı çalışırken öldürmeyecek. İşçi sağlığı ve iş güvenliği kuralarını tam olarak uygulamak zorunda olduğunu bilecek. Unutmayın ki sağlıklı çalışma ortamı, hızlı ve kalkınmanın ön şartıdır. Çıkarılan yasalar ya da alınan önlemler hala yetersiz ki, dünyada 17. büyük ekonomiye sahip olan bir ülke olarak ölüm haberleri almaya devam ediyoruz. Biz artık ölmek istemiyoruz ve ocaklara, “acaba bugün sağ çıkabilir miyiz” sorusuyla girmek istemiyoruz. İş kazalarında Avrupa’da bırakın birinci olmak, sonuncu da olmak istemiyoruz. Çöllolar’da, Soma’da ve diğer bölgelerde hayatını kaybeden şehitlerimizi rahmetle anıyor ve bu ölümlerin son olması dileğimi haykırıyorum.

Değerli arkadaşlar;

Enerjide dışa bağımlılığımız devam ediyor. Maden-İş Sendikası olarak çevrim santrallerine karşı olduğumuzu her yerde söylüyoruz. Çünkü doğal gaz benim ülkemde yok. Bizim bağımsızlığımız kendi öz yeraltı kaynaklarımızda, yani kömürde. Buradan enerji bakanımızın yerli kömüre verdiği destek için teşekkür ediyoruz.
Bizim ülke olarak yerli kömürle çalışan termik santrallerine ihtiyacımız var. Yüzümüzü tamamen yerli kaynaklara dönmeliyiz. Yarın bir gün, doğalgaz ithal ettiğimiz ülkelerle yaşanacak en ufak siyasi bir uyuşmazlık, ülkemize ciddi sorunlar yaşatacaktır. Dışa bağımlı bir ülke olmak, hele de ekonomik anlamdaki bağımlılık, diğer her konudaki söz hakkımızı da elimizden alır. Böyle bir sömürüyü yaşamamak için tek kurtuluşumuz kömürdür, kendi yeraltı kaynaklarımızdır.

Değerli arkadaşlar,

Geçen haftalarda televizyonlarda gördüğünüz Zonguldaklı 6 maden işçisi, otobüs boş olmasına rağmen koltuklar kirlenmesin diye 5 km’lik yolu ayakta seyahat ederek tamamladılar. Çizdikleri bu tabloyla da herkesin kalbini bir kez daha fethettiler ve hayranlık uyandırdılar. Yerin binlerce metre altından kömür çıkaran bizimle ve sizlerle aynı kaderi paylaşan bu madenci kardeşlerimiz, yerin altında nasıl ölümle burun buruna cesaretle üretim yapıyorsa, yer üstünde de bir o kadar mütevazi ve onurlu bir duruş sergiliyorlar. İşte biz maden işçileri, yer altı olsun yer üstü olsun onurumuzla çalışmayı, üretmeyi, vatanımızı, milletimizi, bayrağımızı sevmeyi çok iyi biliriz. Maden işçisi olmak bir ayrıcalıktır ve zor zanaattır. Kazandığı parayı kuruşu kuruşuna hak eden en helal mesleklerden biridir. Pazartesi günü kutladığımız “4 Aralık Dünya Madenciler Gününüzü” de ayrıca kutluyor, yaşasın maden işçisi diyorum.

Değerli arkadaşlar,

Çalışma hayatındaki en büyük sorunlarımızdan birisi de taşeron işçi uygulamasıdır. Maden-İş Sendikası ve Türk-İş Konfederasyonu olarak bu uygulamaya, iş yeri barışını bozduğu için ve adaletsiz bir çalışma şekli olduğu için hep karşı çıktık. Taşeron demek güvencesiz çalışma, sömürü ve göz yaşı dedik. Aynı işi yapan iki çalışanın farklı ücret ve sosyal haklarla çalışmasını kabul etmedik ve etmeyeceğiz. Aynı işi yapan işçi kardeşlerimiz aynı ücreti ve aynı hakları almalıdır. Ülkemizde bir tane bile taşeron işçisi kalmayıncaya kadar, bu ilkel ve haksız uygulamanın yanlış olduğunu her platformda anlatmaya devam edeceğiz.

Değerli arkadaşlar,

Sözlerimi burada bitirirken işinize sahip çıkmanızı, iş yerinde işçi sağlığı ve iş güvenliğine uygun olmayan bir durum görürseniz bunu ilgili müdürünüz ve sendika şubenizle paylaşmanızı öneriyorum.
Biz emekçileri bir arada tutan etken, aynı kaderi paylaşmamızdır. Birlikte olursak başaramayacağımız hiçbir şey olamaz. Mücadelenizi sizler adına yetkili olan işçi temsilcileriniz ve şube yönetim kuruluyla yapmalısınız. Çözüm konusunda en iyi yöntem örgütlü mücadele ve diyalogtur. Sizlere çalışma hayatınızda başarılar sağlıklı, mutlu günler diliyorum.
Allah utandırmasın. Teşekkür ederim.
Hoşçakalın ”.

Programın ardından, maden işçileri de kaynaşma gecesi için Adil Bölükbaşı ve yönetime teşekkür ettiler.