MADENCİLİK İTHALATA BAĞIMLI OLMAYAN İHRACAT KAPASİTESİNE SAHİP İKİ TEMEL SEKTÖRDEN BİRİSİ
BASIN AÇIKLAMASI

MADENCİLİK İTHALATA BAĞIMLI OLMAYAN İHRACAT KAPASİTESİNE SAHİP İKİ TEMEL SEKTÖRDEN BİRİSİ

Türkiye Maden İş Sendikası -

Tercüman gazetesinde yayınlanan ve küresel ekonomik krizin madencilik sektörüne yansımalarını değerlendirdiği söyleşisinde sendikamız Genel Başkanı İsmail ASLAN, madenciliğin diğer sektörlerle karıştırılmaması gerektiğini belirterek, madencilik sektörü ithalata bağımlı olmayan ihracat kapasitesine sahip bir sektördür. Özellikle kapanan bir yeraltı maden işletmesinin yeniden işletmeye açılması sözkonusu olamamaktadır. Bu nedenle yeraltı servetlerimizi günışığına çıkartan ve ekonomimize yüksek katma değer üreten maden işletmelerinin krizde kapanmasının önüne geçilmesi gerekir dedi.

Sendikamız Genel Başkanı İsmail Aslan, krizde kapanan maden işletmelerinin kriz sonrası yeniden işletmeye açılmadığını söyleyerek, madenciliğin diğer sektörlerle karıştırılmaması gerektiğini vurguladı. Krizde özellikle metal madenler ve mermer kollarında çalışan işletmelerin yoğun işçi çıkarımına gittiğini söyleyen Aslan söyleşisinde şunları söyledi:
Küresel ekonomik krizle birlikte Türkiye ekonomisi krize girince sektörün stratejik nitelikleri, sektörün krize karşı mümkün olduğunca korunmasını gerektiriyordu. Çünkü, madencilik ihracata bağımlı olmayan ihracat kapasitesine sahip iki temel sektörden birisi. Türkiye ekonomisi krize girerken madencilik sektörünün yıllık ihracat kapasitesi 4 milyar dolara yaklaşmıştı. İkinci olarak maden işletmeleri ve özellikle yer altı maden işletmeleri kapandığı zaman yeniden işletmeye açılamayan işletmelerdir. Çünkü, kısa sürede kullanılamaz hale gelirler ve aynı yerde yeniden aynı sahayı işletmeye açamazsınız. Bu işletmelerin yer altı servetlerinin bir daha çıkarılamamak üzere yeraltında bırakılması demektir. Bu ülkemize yapılacak çok büyük bir kötülüktür.

Üçüncü olarak, bu sektör sanayinin ve enerji sektörünün ihtiyacını karşıladığı ve tükenir niteliği olduğu için stratejik bir niteliğe sahiptir. Bu sektörün krizden etkilenmesi demek sanayimiz ve enerji sektörümüz için büyük sorunların ortaya çıkması demektir. Diğer yandan madencilik sektörü emek yoğun bir sektördür.Yani, yoğun bir istihdam sağlar. Yani, maden işletmelerinin kapanması çok sayıda işçinin işinden olması demektir. Dördüncü olarak maden işletmeleri ağırlıkla kırsal bölgelerde kuruludur. Buralarda istihdam yaratarak göçün önüne geçer ve daha önemlisi bölgeler arası gelir dengesine önemli katkı sağlar. Son olarak madenler ekonomimize zincirleme katma değer üreten işletmelerdir. Ekonomik değerleri yükseltir